Çeşme yıllarca İzmirlilerin arka bahçesiydi. Yaz cumalarında arabaya doluşulup gidilen, plajında annelerin evlerden getirdiği sarmalar yenen, akşamları bahçe duvarlarında çekirdek çitlenen “ailenizin sayfiye yeri”ydi. Derken önce sıcak suyu ve açık mavi rengi ile denizi ile Ilıca radara girdi. Ardından da Alaçatı bir popüler oldu, bir popüler oldu ki Çeşme kendi beldesinin gölgesinde kaldı. Hatta bazıları Alaçatı’yı Çeşme’den bağımsız bir tatil beldesi bile sanıyor. Bir de Çeşme’yi Alaçatı’dan ibaret zannedenler var tabi. 🙂 Çeşme tabelacı
Evet, ortamları ve estetiği ile boynuz kulağı geçti ama konu denize gelince Alaçatı Çeşme’nin eline su dökemez. Ayrıca bir yerden sonra Alaçatı çok tektipleşiyor. Salaş lokantalar, köy ziyaretleri, beach clublar ile Alaçatı tatilinizi çeşitlendirmek isterseniz de yolunuz illa Çeşme’ye düşecek. Yani Alaçatısız bir Çeşme, Çeşmesiz de Alaçatı eksik kalır.
댓글